"Screamer" ustası. Giydiği 10 numaralı formayı taşıyabilen olmadı ondan sonra. Çok büyük futbolcu değildi belki.. Ne çok güçlü, ne çok teknik ne de çok kıvraktı. Mesafe tanımadan, daha kuvvetli ayağını seçmeden, duran yada hareket halindeki topu ayırt etmeden kaleye gönderdiği şutlarla Premier Lig spikerlerinin ve tribünlerin ses tellerinde kalıcı hasar, hafızalarında ise iz bıraktı; hırsıylaysa taraftarının sevgilisi oldu. Ayrılışı ülke hasreti çekmesinden ve sakatlıklarındandı. Güzel veda etti taraftarına, taraftarı da ona...
Tam adı: Luis Javier Garcia Sanz, 1979 yılında Katalonya'nın başkenti Barcelona'da dünyaya geldi. Altyapısında futbola başladığı Barcelona'dan tam 4 sezon kiralık olarak ayrıldı. Bu kiralık sezonlarının birinde ise çalıştığı isim o dönem Tenerife'nin hocası, sonradan Şampiyonlar Ligi'ni İstanbul'da beraber havaya kaldıracağı isim olan Rafael Benitez'di. Benitez'le beraber geçirdikleri ilk sezonda 25 maçta 7 gol atma başarısını gösterdi o dönemki sol açık mevkiinde. 2002 yılının yaz ayında Barcelona'yla hala sözleşmesi varken satıldığı Atletico Madrid'in yolunu tutmasına karşın, o sezon Atletico'da attığı 9 golle eski takımının kıskacına yeniden girdi ve bir miktar ücretle Camp Nou'ya geri dönerek ertesi sezon takımın ligi şampiyon Valencia'nın arkasından 2. bitirmesine attığı 4 golle yardımcı oldu.
Sene 2004...İspanyol ağırlıklı kadroya Rafa'nın eklemek istediği yeni isim o. Eski hocasının teklifini reddetmesi zor, 6 milyon £'luk ücretle atıyor imzayı Merseyside ekibine. Takımdan ayrılan El-Hadji Diouf'tan açılan gediği kapamaya geliyor sol kanatta. Şampiyonlar Ligi'nde Juventus'a yolladığı füze akıllara kazınıyor*. İstanbul'un 2. kez fethedilmesiyle sona eren ilk sezonunu tüm müsabakalarda toplamda attığı 13 golle sona erdiriyor ki bir sol kanat oyuncusu için son derece iyi bir istatistik. Fazla başarı gösteremediği 2005-2006 sezonunda artık bir klasiği haline gelen, uzaktan attığı spektaküler golüyle Chelsea'yi FA Cup'ın dışına itiyor.** 2006 senesinde son maçı olan Arsenal maçındaki sakatlığıyla 6 ay sahalardan uzak kalacağı söyleniyor ve Liverpool formasına 121 maçta attığı 30 golle veda ediyor.
Özellikle Chelsea'ye attığı gollerle ve taraftarına olan bağlılığıyla taraftarın sevgilisi halindeydi Luis Garcia. KOP'u sallayan 100 futbolcu anketine Steven Gerrard ve Jamie Carragher'la giren tek aktif futbolcuydu o dönem. Öyle ki KOP Tribünü "You Are My Sunshine" melodisiyle kendisine şarkı bile yazmıştı:
("Luis Garcia, he drinks Sangria, he came from Barça, to bring us joy!.. He's five foot seven, he's football heaven, please don't take, our Luis away!)
Liverpool'dan ayrılırken Torres'in transferinde takas olarak kullanıldı, ve daha önce bir sezon oynadığı Simao'lu Reyes'li Agüero'lu ve Forlan'lı Atletico Madrid'e döndü. Liverpool'da oynadığı 10 numara mevkisinin Atletico'da tercih edilmemesi nedeniyle sol kanatta Simao'nun alternatifi konumundaydı ancak buna rağmen 30 maçta görev aldı ilk sezonunda. Hatta o sezon Atletico formasıyla Şampiyonlar Ligi grup maçlarında Liverpool'a karşı 2 maçta da forma giydi ve Anfield'da taraftarın alkışlarına gözyaşlarıyla karşılık verdi.
Atletico kariyerinin ardından 1 sezonluk Racing Santander kariyeri ve hala futbol oynamakta olduğu Panathinaikos kariyeri var. Türk takımlarının ilgisini nasıl çekmedi bilinmez, ancak ben kendisini Fenerbahçe formasını giyerken görmekten onur duyardım.
Klasikleşen bir post sonu yorumu daha olsun. Liverpool taraftarı onu nasıl hatırlayacak? Gol attıktan sonra oğlu Joel'a nazire yaparak emdiği başparmağıyla ve tartışmasız olarak uzaktan attığı gollerle. Umuyorum ki futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör olarak devam ederse, taraftarın sevgilisi olduğu Anfield Road stadyumunun çimlerinde onu tekrar izleriz.
Luis Garcia vs Chelsea & Juventus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder